Tacim ÇİÇEK
Okuru, gezerek, görerek, gördüklerini ve yaşadıklarını anlatarak
bilgilenmeyle birlikte bilgilendirmeyi amaçlayarak sözcüğün tüm
karşılığı olarak özgün söyleşi tarihini ülkemizde Evliya Çelebi
ile başlatmak olası. Çelebi’yi örnek alıp onun yaptıklarını
yapmaya çalışanlar da olmuştu, ama bir yeniliğin başlangıcını
ondan öğrenmek yadsınmayacak bir gerçeklik. Ulaşabildiğimiz
kaynaklar bize Çelebi’nin bu alanda “ilk” olduğunu gösteriyor. Ama
bu, Batı’nın rapor etmek anlamındaki “röportaj” veya bu tanımın
dar anlamındaki “söyleşi”den ayrı tutulabilir mi diye soracak
olursak; başka bir konu içinde irdelenmesi gerekir diye
yanıtlayabiliriz soruyu. Cumhuriyet’in gelişmeye başladığı ve
hayata damgasını vurmaya çalıştığı süreçte iki önemli kaynak kişi
görüyoruz bu alanda: Falih Rıfkı Atay ve Ruşen Eşref Ünaydın. İlki
daha çok siyasal ve toplumsal alanda yaratıcılığını maddi eyleme
dönüştürürken, öteki Eşik dergisinin soruşturma konusu olan
“söyleşi”yle daha çok yakından ilgilenmiş, ama ilkinin
içselleştirdiği alanı da dışlamaktan geri kalmamıştır.
Bizdeki toplumsal ve sanatsal söyleşinin mimarı Yaşar Kemal’dir.
Onun çizgisi ve özgünlüğü söyleşimizi canlandırmıştır. Yaşar
Kemal’in çizgisini, özgünlüğünü; farklılığıyla renklendiren ve
böylece söyleşimizi Batı’da tanıtan da Fikret Otyam’dır. Her ikisi
de edebi dillendirmeyi ve yalınlığı elden bırakmamıştır. Söyleşiyi
hikâye kalıbı olarak kullanan ve çok başarılı olan da Bekir
Yıldız’dır. İyi bir söyleşici olmadan iyi yazar olunmaz sözünü
haklı çıkaran bir ustadır Yıldız. Dünya yazınının dev isimleri iyi
birer röportajcıdır aynı zamanda. Elbette ki istisnalar var, ama
kural bu. Yaşar Kemal’in iyi ve çok tanınan bir yazar olmasının
temelinde geçmişindeki çok uzun söyleşiciliği yatar.
Aslında söyleşi bir bakıma edebiyatın özüdür. Bu yüzden
inandırıcı, yani sahici olmak zorundadır. İyi bir dili olmalı bir
kere. Kurgusu özgün ve sarsıcı olmalı. Okurun ilgilendiği yönü
çıkarmalı açığa. Cümleler ve sorular uzun olmamalı. Kulağa hoş
gelecek bir üslubu ve akıcılığı olmalı. Sorular ve cevaplar itici,
can sıkıcı olmamalı. Konudan konuya geçmemeli. Ele alınan konunun
vurucu yanını çıkarmalı öne. Sade anlatımlı, sağlam bir dili ve
şiirsel, öyküsel olması unutulmamalı.
"SÖYLEŞİLERİM" Kitabinin teknik bilgileri
Yazan : | Tacim ÇİÇEK |
---|---|
Türü : | ANI | DERLEME |
Sayfa Sayısı : | 289 |
Dosya Türü : | |
Dosya Boyut : | 2,047Kb |